“Otel kârlılıkları azaldı ama teknoloji ile yüzde 30 artırmak mümkün”
Otel sahiplerinin bugün en büyük sorunlarının kârlılığın azalması olduğunu söyleyen The Bright Group CEO’su Deniz Dorbek, BloombergHT ekranlarında Arzu Maliki’nin sorularını yanıtladı.
Deniz Dorbek’nin programda öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
“Amerika kökenli bir şirketler grubuyuz, esasında bizim 4 farklı iş kolumuz var, otel teknolojileri, yiyecek-içecek yönetimi, konsept yaratımı, otel markalarımızı da yönettiğimiz otel şirketimiz ve inşaatları yönettiğimiz Design şirketimiz var. Ama özünde tabi bir otel teknolojileri şirketiyiz ve uzun yıllara uzanan bir tecrübemiz var. Çok kapsamlı bir otel teknolojileri platformu yapıyoruz, otel işletim sistemlerinden tutun rezervasyon süreçlerini yöneten sistemler, yapay zekalı fiyatlandırma ve akıllı otel diye ifade edebileceğim bir iş modeli. Biz artık otellerde ön büro yapısını ortadan kaldırdık artık misafirlerimiz beş yıldızlı otellerde olan resepsiyon servisiyle karşılaşmıyorlar. Giriş çıkış işlemlerini kendi cep telefonlarından gerçekleştirebiliyorlar. Bizim bu modelimizin ekonomik geri dönüşümü çok yüksek.
“2026’nın ilk yarısına kadar toplamda ABD’de 10 otel olmayı planlıyoruz”
Bizim şu anda öncelikli yatırım pazarımız Amerika. Bu yılın sonuna kadar iki ayrı otelimiz Vitality markası altında hayata geçecek ve ardından 2026’nın ilk yarısına kadar toplamda ABD’de 10 otel olmayı planlıyoruz. Avrupa da bizim için önemli bir yatırım merkezi, İtalya şu anda öncelikli merkezlerden biri ve 2026 itibariyle İtalya’ya da heyecan verici projelerle geliyoruz. Türkiye’de de 2 markamızın da bayrağını dalgalandırmak istiyoruz benim için çok önemli bir misyon bu.
Codo markamız iki yıldır Michelin Guide’da bir Asya füzyon mutfağına sahip butik, avant-garde çok yaratıcı bir marka. Şu anda downtown Los Angeles’ta bu markayı işletiyoruz ve trendleri oluşturan bir marka oldu.
İstanbul’da yer arayışımız sürüyor
Türkiye pazarındaki iddiamız aslında çok yüksek çünkü buradaki yatırımcıyı ve onların ihtiyaçlarını ve yaşadığı zorlukları çok iyi biliyorum. Her ne kadar ekonomik olarak dalgalanan bir dönemde olsak da maliyetler müthiş artmış durumda, otelcilerin şu anda en büyük problemi kârlılığın çok azalması ama bunun da bir matematiği var, gelir yönetimi. Biz Türkiye pazarında en kısa sürede var olmak istiyoruz şu ana kadar ABD’de Vitality markamızla 500 milyon dolara yakın yatırım yaptık. Türkiye için de gerek direk yatırımlarla gerekse franchise modeliyle İstanbul’da olmayı arzu ediyoruz. İstanbul yatırımı için 2026’yı hedefliyorum.
“Deneyim ekonomisi adı altında bir ekonomi ortaya çıktı”
Turizm sektörü krizlerden en hızlı çıkan sektördür. Türkiye’deki gibi coğrafi güzellikler çok az Avrupa ülkesinde var. Şimdi trendler değişiyor eskisi gibi sadece Resort oteller sektörüne yatırım yapılmıyor, şehir otelciliği, sağlık turizmi, deneyime dayalı turizm, uzun vadeli konaklamalar hepsi Türkiye’de var. Ama en önemlisi yerelden doğacak hikayelerin globale ulaşabilmesi çok önemli. Lüks Turizmde de pandemiden sonra çok değişti, burada yapılacak tek bir şey var misafirin bir sonraki adımını tespit etmek, hem eş zamanlı veriyi ve anlamlı bir kişiselleştirme yapmak. Artık sadece çok konforlu bir otel işte çok lüks ve temiz olması bir şey ifade etmiyor, herkes deneyim arıyor. Deneyim ekonomisi adı altında bir ekonomi ortaya çıktı.
Yapay Zeka yaklaşık 15 milyar dolar bir yatırım çekiyor
Şu anda yapay zekanın otelcilikte kullanımı yaklaşık 15 milyar dolar bir yatırım çekiyor. Bu rakam 2030’da 45 milyar dolara ulaşacak. Teknoloji artık sektörde yardımcı destek değil ama bizim merkezimizde. Teknolojiyi merkezine almayan hiçbir markanın bir kalıcılığı kalmayacak. Bugün yapay zeka bize çok misafir mi getirmeli yoksa deneyime dayalı anlamlı yolculuğunu yapan bir unsur mu olmalı. Benim için teknolojinin kullanımı arka planda çok akıllı ama ön planda çok insani olmalı. Bizim sektörümüz insana dayalı bir sektör bunu sadece soğuk bir otomasyon içinde tutamayız. Yapay zeka destekli doğru fiyatlandırma da yapılabilir. Kârlılıkları artırmak için doğru teknoloji yatırımlarını da yapmamız gerekiyor, gelir ve gider yönetimi uzmanlarıyla çalışmak gerekiyor. Biz kendi oluşturduğunuz teknolojilerle kârlılıkları yüzde 30 oranında artırıyoruz, oda başına düşen gelir endeksi yüzde 23 artıyor, yüzde 20 oranında da personel verimliliği artıyor.